Kalitesi, aroması ve içerdiği zengin besin maddeleriyle tam bir şifa kaynağı olan çam balı, sözleşmeli arıcılarımız tarafından üretilmiş ve organik sertifikalı olarak sizlere sunulmuştur.
Organik Arı Ürünleri Üretimi
Organik arı ürünleri, içinde herhangi bir kimyasal kalıntı, çevresel atık bulunmayan arı ürünleridir. Doğal yaşam döngüsüne sadık kalarak üretim yapan arı yetiştiricileri arıların yaşam alanını koruyarak, doğal yollarla yaşamlarını sürdürmelerini destekleyerek, aynı zamanda yerkürenin doğal dengesine katkıda bulunurlar; Organik arı ürünleri bu yaklaşımın sonucunda elde edilen güvenilir ürünlerdir ve sayısız fayda sunan yaşam iksiridirler...
Organik arı ürünleri, doğal yaşam süren arılarla elde edilir. Arılar aynı zamanda üretecekleri ürünlere herhangi bir kimyasal atık bulaştırmalarına neden olabilecek her çeşit kaynaktan ve mekandan uzakta yaşamalıdırlar. Kovanların tüm bölümleri ahşaptan olmalı, organik bal mumu (arının kendi yaptığı) kullanılmalıdır.
Konvansiyonel üretim yapılan kovanlardan en az arının maksimum uçuş mesafesi kadar uzakta bir alanda konumlanmalı, konvansiyonel üretim arılarıyla karışmamaları için önlem alınmalıdır. Organik yollarla üretilen arı ürünleri, sertifikasyon kuruluşunca denetim altında tutulur ve ürünler testten geçirilir, kalıntı içerip içermediğine ilişkin analiz raporu verilir.
Arı Ürünleri ve Faydaları
Arıların, bal haricinde arı sütü, polen ve propolis gibi sağlık için faydalı başka ürünleri de vardır. Bal başta olmak üzere arı ürünleri yüzyıllardır birçok hastalığın önlenmesi ve tedavi edilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
Arı ürünleri ile yapılan tedavi yöntemine APİTERAPİ adı verilir. Tüm dünyada hastalıkları arı ürünleriyle tedavi eden klinikler ve Apiterapi merkezleri giderek yaygınlaşmaktadır. Son dönemlerde arı ürünleri ile yapılan tedavi amaçlı uygulamalar, bilimsel araştırmaların sonuçlarına dayanarak, tıp dünyasında da kabul görmektedir. Arı ürünleri herhangi bir sağlık probleminin çözülmesinde tıbbi tedavi yöntemlerine destek olarak kullanılmaktadır. Arı ürünleri; literatürde tıbbın alternatifi olarak değil, destekçisi olarak görülmektedir.
Arı Sütü
Arı Sütü, işçi arıların ana arıyı ve yavruları beslemek için ürettikleri özel bir besindir. İşçi arının üretim zamanında en fazla 4-5 hafta yaşadığı, yaşam süresi boyunca arı sütü ile beslenen kraliçe arının ise uygun koşullarda 5-7 yıl arasında yaşayabildiği bildirilmektedir. Arı sütü üretimi için kovandan ana arı alınır. Arılar ana arı yapmak için bir kaç yumurtayı ana adayları olarak beslemeye başlar ve gözeneklerden arı sütü elde edilir.
Arı Poleni
Arı poleni, bitkilerin üreme organlarının başlıklarında bulunan üreme hücreleridir. Arılar tarafından bitkilerden toplanan polenler, arılar tarafından yavru arıların beslenmesinde ve arı sütü salgılayan genç işçi arıların beslenmesinde yüksek miktarda kullanılır. Arıların beslenmesinde protein kaynağı olarak önem taşıyan polen, bileşimindeki yağlar, şekerler, lifler, mineraller, aminoasitler, fenolik bileşikler ve vitaminler nedeniyle değerli bir besindir.
Polen, polen tuzakları kullanılarak toplanır. Arının taşıdığı polen çeşitli tuzaklardan geçerken tuzak haznesinde birikir. Biriken polenler toplanır. 42 dereceyi geçmeyen sıcaklıkta kurutulur, çünkü kurutulmamış polen oda sıcaklığında birkaç gün içinde tüm besleyici değerlerini kaybeder. Daha sonra eleklerden geçirilip temizlenen polen, hava almayacak şekilde soğuk ortamda saklanır.
Propolis
Propolis, reçineli ve mum kıvamında olan, arılar tarafından belli bitkilerin ve ağaçların tomurcuklarından, yapraklarından, dallarından toplanan bir maddedir. Propolis arılar tarafından kovandaki çatlakların kapatılması, uçuş deliğinin daraltılması ve kovanın bakteri, virüslerden korunması amacıyla kullanılmaktadır. Flavonoidler ve fenolik maddeler bakımından zengindir. Bileşiminde polifenoller, aromatik asitler, aminoasitler, şeker, vitamin ve mineral maddeler bulunur.
Şahbaz Çaylı Eğriçayır Balının Öyküsü
Eğriçayır Balının hikayesi, yörük kültürü ile Mersin Toroslarında yaşayan Çay ailesinin 1700 yıllarda arıcılığa başlaması ile başlar. Kuşaklar boyu arıcılık yapan Çay ailesi 1950 li yıllara kadar eski kütük kovanlarını, yazın
Eğriçayır yaylasına, kışın ise Kızkalesi sahiline develer ile taşıdılar. Kütük kovandan ürettikleri doğal petek balları, ‘dağarçık’ olarak isimlendirilen keçi derilerinden el ile üretilmiş keselerde saklayarak tüketicilerine ulaştırdılar.
Seksenli yıllardan itibaren aile arıcılıkta fenni kovan kullanmaya başlamış, 2009 yılından sonra ise organik arıcılığa geçmiştir.
Çay ailesinin Toroslarda ürettiği ballar zamanla yörenin aranan en lezzetli ve şifalı balı olarak bilinmekle kalmamış, aldığı uluslararası ödüller ile tüm dünyanın da ilgisini çekmeyi başarmıştır.
Eğriçayır Balı 2009 yılında Fransa’dan ‘Gümüş Madalya’ ile dönmüştür. 2011 yılında Slovenya’ da düzenlenen Dünya Tıbbi Arı Ürünleri Kongresinde dünyanın en iyi 2. Balı seçilmiştir. Italyan Tarım bakanlığı tarafından yapılan"Uluslararası En İyi Organik Bal Yarışması”nda (BİOLMİEL) Avrupa Birliği ülkelerinden gelen alanında uzman jüri üyeleri tarafından seçilerek bir kez daha ‘Gümüş Madalya’ ile ödüllendirilmiştir.
Eğriçayır balının tescillenmiş kalitesi Çay ailesinin 300 yıllık geleneği ve arıcılık tecrübesinin ürünüdür. Bununla beraber Mersin Toroslarındaki Eğriçayır yaylasının 2500 m rakıma sahip olmasından kaynaklanan çiçek çeşitliliği ballarımızın aroma bakımından zengin olmasını sağlamıştır.
Çay ailesinin yeni nesli bu kıymetli ata yadiğarı işi Şahbaz Çaylı Eğriçayır altında markalaştırmaya başladı.
Üç asırlık arıcılık geleneğini yaşatmak için uğraş veren, ailenin genç kuşağının başarılı temsilcilerinden Celal ÇAY, bu kıymetli ata yadigari mesleği titiz çalışmaları ile ‘Şahbaz Çaylı Eğriçayır Balı’ adıyla markalaştırmaktadır.
Şahbaz Çaylı Eğriçayır Balı günümüzde dünyanın ve Türkiye’nin en seçkin yaşam alanlarında, lezzet, kalite ve şifayı önemseyen bilinçli tüketicilerin öncelikli tercihleri arasındadır. Sınırlı ve yüksek kaliteli üretim felsefesini belirleyen Şahbaz Çaylı Eğriçayır Balı, büyüleyici ve vazgeçilmez bir şifalı lezzet olarak meraklılarının hem damak zevkine hem de gönüllerine hitap etmektedir.
Marka Manifestosu
EĞRİÇAYIR, bölgesinde 1700 yıllardan beri üretilmekte olan arı ürünlerini, kalitesini koruyarak özelliğine ve öz değerine yakışan bir üretim ve paketleme anlayışıyla sunmayı ilke edinmiştir. Eğriçayır yaylasının benzersiz doğası, arı ürünlerini ve Akdeniz kültürü ile harmanlanmış kültürünü tüm dünyaya tanıtmayı amaçlar…
EĞRİÇAYIR, binlerce yıllık birikimi olan yerel kültüre ve bölgesinin endemik yabani bitkilerinin korunmasına ve yaygınlaştırılmasına önem verir.
Eğriçayır, arı ürünlerini organik üretir ve organik tarımın yangınlaşmasını destekler.
EĞRİÇAYIR, ürünlerinin kaliteli ve standartlarında üst seviyeyi korumaya özen gösterir. Birbirinden özel arı ürünlerinin, üretiminden ambalajlanmasına kadar her aşaması, T.C Tarım Bakanlığı ve bağımsız sertifikalandırma kuruluşu tarafından denetlenir ve belgelendirilir. EĞRİÇAYIR arı ürünleri ile birlikte, yalnızca standart analizleri değil aynı zamanda detaylı analiz ve bilgileri de sunarak bu konuda farkındalık oluşturmayı hedeflemektedir…
Koruma, yaşatma, paylaşma ve sürdürülebilirlik felsefesi ile EĞRİÇAYIR, Toros Yörüklerinin değerlerini, kaliteli arı ürünlerini, Türkiye’de korumayı ve yaşatmayı, dünyaya da tanıtmayı hedefler, bunu bir sosyal görev bilir.
EĞRİÇAYIR arı ürünleri, özenle ve gururla Toros Dağlarında üretilmiştir…